“Aşk birine seni mahvetme yetkisi vermek ve bunu kullanmayacağına güvenmektir.”
Antuan Quentin’in bu meşhur sözü aşık olduğumuzda yaşadığımız değişimlerin etkisini en iyi ifade eden tespitlerden bir tanesidir. Aşık olduğumuzda bazen kendimizin bile tanıyamadığı bambaşka birisine dönüşürüz… Bu dönüşümün sebebi beynimizde ve hormonlarımızda meydana gelen değişimlerdir.
Bu sınırlı kontenjana sahip seminer, aşk konusunda yapılmış nörobiyolojik araştırmalar başta olmak üzere, genel halkın erişimine ve anlamasına uzak bilimsel çalışmaları herkesin anlayabileceği sade bir dille derleyip, kişileri bu önemli bilimsel bulgular konusunda bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Seminere katılanlar bu bilimsel bilgiler ışığında sadece aşk ve ilişkiler konusunda daha bilinçli ve başarılı olmayacak, aynı zamanda çekiciliği bilimsel dayanaklı ufak rötuşlarla arttırmanın hale etkisi (halo effect) düşünüldüğünde, iş ve sosyal yaşamlarında da pozitif yansımalarını göreceklerdir.
Yaklaşık 1'er saatlik 4 oturum ve 10'ar dakikalık 3 aradan oluşan programda başlıca dört ana konu işlenecektir.
1-Beğenme: Aşkın ilk adımı karşımızdakini beğenmedir. Bu konuda kişiden kişiye bazı farklılıklar olsa da, yapılan bilimsel araştırmalar insanların karşı cinste beğendiği bir çok özelliğin farklı kültürlerde bile ortak olduğunu ortaya koyuyor. Fakat, çoğu zaman insanların karşı cinsin çekici bulduğunu düşündüğü şeyler hakkında oldukça yanlış varsayımlara sahipler. Bunun yanı sıra, karşımızdaki kişiyi romantik olarak beğendiğimizde vücudumuzda ve beynimizde bazı değişimler yaşanır. Seminerin bu bölümünde, bilimsel çalışmalar ışığında insanların karşı cinste aslında neleri beğendiği, karşı cinste beğendiğimiz fiziksel ve sosyal özelliklerin biyolojik temelleri, birisinden hoşlandığımızda beynimizde ve vücudumuzda meydana gelen değişiklikler ve bunların ışığında bazen “yanlış” kişilere aşık olmamızın sebeplerinin yanı sıra bilimsel veriler ışığında hafif rötuşlarla karşı cinse görünen çekiciliğimizi nasıl arttırırız gibi konular işlenecektir. Bu bilimsel temelli rötuşlar, kişiyi sadece aşk hayatına değil, hale etkisi düşünüldüğünde iş ve sosyal yaşamında da pozitif yansıyacaktır. Katılımcılarla bu çekicilikteki hale etkisi konusunda yapılmış ilginç bilimsel çalışmalar da detaylı olarak paylaşılacaktır.
2-Flört: Bir ilişkiye giden yolda belki de en çok hata yapılan ve yanlış anlamaların olduğu evre flört evresidir. Seminerin bu kısmında bilimsel çalışmalar sonrası bulunmuş farklı flört tipleri ve motivasyonları, bu konulardaki yanlış anlamalar işlenecek; gene yapılan araştırmalarda bulunan sonuçlara göre karşı cinsin en çok tercih ettiği/istediği flört yöntemleri anlatılacaktır.
Beğenme ve flört aşka giden en önemli adımlardır. Bunlar sonucu aşık olduğumuzda beynimizde ve fizyolojimizde oluşan değişimler, bu değişimlerin bizi aşkta nasıl olduğumuzdan farklı bir insan yaptığı ve yaşanacak ilişkinin süresini nasıl etkilediği işlenecektir. Bunun yanı sıra, aşık olduğumuzda beyinde oluşan bu değişimleri başka davranışlarla tetikleyerek, karşımızdaki kişinin daha çabuk aşık olmasını sağlayan bazı deneysel bilimsel araştırmalardan bahsedilecektir.
3-İlişki: Bu bölümde mutlu bir ilişkinin bilimsel temellerinin yanı sıra, flört evresinde yaptığımız bazı hataların sonrasında huzurlu ve uzun bir ilişki yaşamamızı nasıl baltalayabileceği anlatılacaktır. Farklı bağlanma tiplerinden, uzak mesafe ilişkilerine, aşkın -ve dolayısıyla ilişkinin- süresini belirleyen biyolojik ve fizyolojik temellere, karşısındaki kişiye 20 yıldan daha uzun süre aşık olanların beyinlerinde diğer insanlara oranla farklı çalışan bölgelere kadar ilişkiler konusunda yapılmış bir çok bilimsel çalışma anlatılacaktır.
4-Ayrılık: Bir ilişkide her zaman işler yolunda gitmez; çoğu zaman sonu ayrılıkla biter. Seminerin bu bölümünde en genel ayrılık sebepleri, bu sebepleri önleyebilmek için yapılabilecek şeylerin yanı sıra -ayrılık sırasında beynimizde meydana gelen değişimler ışığında- yaşanan ayrılık acısını hafifletmeye ve karşımızdakini daha rahat unutmaya yardımcı olacak yöntemler işlenecektir.
Seminerin sonunda soru-cevap bölümü de gerçekleştirilecektir.
Bilgi en büyük güçtür. Bugüne kadar sadece sınırlı sayıda bilim insanının erişiminde olan aşk konusundaki bilimsel çalışmaları herkesin en rahat anlayabileceği şekilde sunan bu seminerin size vereceği gücü keşfetmeye hazır mısınız?
07 Mart 2021 Pazar 18:00
07 Mart 2021 Pazar 22:00
Online Etkinlik - Zoom
Doktora çalışmalarını İsveç Lund Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Sinirbilim üzerine yapan M. Oktar Güloğlu, Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yapmıştır. Aşkın Nörobiyolojisi, Kognitif Nörofizyoloji ve Nöroloji gibi çeşitli dersler vermiştir. ATLAS, Focus, Magma gibi ulusal dergilere popüler bilim konusunda çeşitli yazılar da yazan M. Oktar Güloğlu, Aşkın Nörobiyolojisi konusunda Türkiye’nin farklı illerinde birçok seminer de vermiştir. Yurtdışındaki bir çok ülkede kendi kategorisinde en çok satanlar arasına giren "The Science of Love and Attraction" kitabının yazarıdır.